Sayf al-Dīn al-Āmidī’s Viewpoint on Takfīr

نویسندگان

چکیده

Dinî referanslarla bazı Müslümanların küfrüne hükmetmeyi ifade eden tekfir söylemi, Hz. Peygamber sonrası dönemlerde yaşanan siyasî kargaşalarda ortaya çıkmış ve asırlar boyunca bir ötekileştirme, İslam dışına itme bazen de şiddete başvurma aracı olarak kullanılır hale gelmiştir. Sıffîn savaşında hakem olayı sebebiyle Ali’nin ordusu içerisinden çıkan Hâricîlerin, temelsiz iddialarla başta Ali Muaviye olmak üzere birçok Müslümanı etmeleri ile başlayan bu süreç, konunun teolojik düzlemde tartışılmaya başlamasıyla farklı boyutlar kazanmıştır. Bu tartışmalar, iman küfür kavramlarının tanımlarının yapılmasına, arasındaki sınırın belirlenmeye çalışılmasına özellikle büyük günah işleyenin îtikâdî durumunun münakaşa edilmesine neden olmuştur. Hâricîlerin söylemi karşısında konuya daha ılımlı yaklaşan Mürcie, kapsayıcı tanımı geliştirmeye çalışarak insanların durumu ilgili hükmü Allah’a havale etmeyi tercih etmiştir. İmanda söz amel birlikteliğini savunan Mu‘tezile, ameli imanın öz yapısına dâhil etmeye çalışmış el-menzile beyne’l-menzileteyn söylemini geliştirmiştir. Ehl-i sünnet ulemasının çoğunluğu ise, kalbin tasdikinden ibaret olduğunu öne sürmüşler, etmemişler, işleyen ya da amelleri terk edenlerin karşı çıkmışlardır. Zaman içerisinde Mezhepleri arasında yoğun kelâmî münakaşalar, mezhep mensuplarının birbirlerini boyutuna ulaşmış sorunu herhangi fırkanın olmaktan çok zihniyet halini almıştır. problem sağduyu oluşturmak kolaylıkla etmelerine engel amacıyla âlimler ehl-i kıblenin edilemeyeceği prensibini sürmüşlerdir. Ancak prensibi kabul âlimlerden kısmı âlim çeşitli gerekçelerle söylemine başvurmaktan geri durmamıştır. Yaşadığı dönem itibariyle entelektüel görüşleriyle dikkat çeken Seyfüddîn Âmidî (öl. 631/1233), konusuna kafa yormuş hususta özgün fikirler koymuştur. O, alanını minimize çalışmış, tarafından tekfiri gerektiren durumlar edilen işlenmesi, farzların edilmesi, icmâya muhalefet, Kur’an’ın mahlûk rü’yetullahın inkâr Allah’ın sıfatlarının reddedilmesi yanlış te’vil sahâbîlerin onların dışında edilmesi gibi konuyu yeniden gözden geçirmiş tekfire sebep olduğu düşünülen meselenin tekfirle ilişkilendirilemeyeceğini dile getirmiştir. Başta Mu‘tezile Hâricîler başvuran fırkaların delillerini çürütmeye kendi mensubu Eş‘arî geleneğe ters düşmüştür. Âmidî, Havâric, Müşebbihe Şîa fırkalara mensup kimselerin konu olan görüşlerini ele alarak görüşlerin gerektirmeyeceğini aklî naklî deliller tezlerle açıklamaya çalışmıştır. kendisinden önce âlimin yaptığı yetmiş üç fırka hadisini temel mezheplerin durumunu almış Fırka-i Nâciye kalan her grubun edilemeyeceğini; fırkalardan Allah’tan başka ilahın varlığını ulûhiyetin insanlara hulûl ettiğini etmek, nübüvveti kötülemek, vâcibi ıskât Peygamber’in getirdiklerini etmek peygamberlere küfretmek durumlara düşenlerin gerektiği tezini savunmuştur. çalışmada Âmidî’nin küfrün mahiyeti, sınırı hakkındaki görüşleri alınacak mezheplerinin durumuyla düşünceleri incelenecektir.

برای دانلود باید عضویت طلایی داشته باشید

برای دانلود متن کامل این مقاله و بیش از 32 میلیون مقاله دیگر ابتدا ثبت نام کنید

اگر عضو سایت هستید لطفا وارد حساب کاربری خود شوید

منابع مشابه

kamāl al-dīn al-fārsī’s additions to book xiii of al-ṭūsī’s taḥrīr

this article is devoted to kamāl al-dīn al-fārsī’s (d. 1319) additions to some remarks contained in book xiii of al-ṭūsī’s taḥrīr uṣūl al-handasa, concerning the construction of a semi-regular polyhedron inscribed into a sphere using the movement as a way for the construction. this treatise is one treatise among ten found in a codex preserved at the bibliothèque nationale de tunis.

متن کامل

ibn al-haytham, kamāl al-dīn al-fārsī and wave motion of light

apart expressing the cause of the reflection of light from the surface of polished objects, ibn al-haytham in his al-manāẓir claims that the acceptance or rejection of light by these objects is only due to their polished surfaces and have nothing to do with their solidity, because the reflection of light from the surface of soft polished objects such as water is also possible. kamāl al-dīn al-f...

متن کامل

quṭb al-dīn shīrāzī’s medical work, al-tuḥfa al-saʿdīya (commentary on volume 1 of ibn sīnā’s al-qānūn fī al- ṭibb) and its sources

quṭb al-dīn shīrāzī wrote several huge works not only on mathematical sciences and philosophy, but also on medicine: a commentary on volume 1 of ibn sīnā’s al-qānūn fī al-ṭibb entitled al-tuḥfa al-saʿdīya in nine volumes. this is not surprising because quṭb al-dīn came from a family of physicians and he received medical education in his youth by reading ibn sīnā’s qānūn. this enormous commentar...

متن کامل

social classes in the viewpoint of khwāja nasīr al-dīn tūsī

khwāja naṣīr al-dīn ṭūsī is one of the greatest thinkers of the middle centuries (ah), who enjoys a high status in science and literature and has a worldwide reputation. naṣīr al-dīn ṭūsī did not suffice himself merely with science (‘ilm) and thought and was involved in practical politics, too. the last two decades of khwāja naṣīr’s life in ilkhanids courts was his period of scientific and prac...

متن کامل

viewpoint ofimamiehilm al-kalam on wickedness

viewpoint ofimamiehilm al-kalam on wickedness hussein emadzadeh1,dr. mahdi farmanian21- ph.d. student ofimamiehilm al-kalam, tehran university (farabi campus), instructor at islamic azad university of gachsaran, corresponding author, e-mail: [email protected] assistant professor, university of religions and denominationsabstractscholars before khawja that were living at a time when ilm a...

متن کامل

ذخیره در منابع من


  با ذخیره ی این منبع در منابع من، دسترسی به آن را برای استفاده های بعدی آسان تر کنید

ژورنال

عنوان ژورنال: Kader

سال: 2021

ISSN: ['2602-2710']

DOI: https://doi.org/10.18317/kaderdergi.916583